İnsanın olmaz ise olmazlarından birtanesidir.konuşmak insanın vazgeçilemez zorunluluklarındandır.Hayatımızda konuşmanın edindiği yer kimine göre büyük kimine göre ise küçük yerler kaplamaktadır.Konuşmayı az seven insanların geneline bakacak olursak, geçmiş hayatları veya yaşamlarında bir çok zorluklar,kendisiyle zıt düşen çevre,yetiştirme tarzları ve hayattan beklentileri ön plana çıkmaktadır.Ailesinde ebeveynleri arasında büyük kavgalar olan birinin hayata bakış açısı, onu mutlu eden faktörler, İlgi gösterilen sevgiyle yaklaşılan, övgüyle bahsedilerek büyüyen kişiler arasında ince bir çizgi aslında.Konuşmak aslına...
bakılırsa belli bir bilgi seviyesinin göstergesidir.Bu tezimizle sessiz konuşmayı sevmeyen birinin bilgi düzeyini ölçmekde yanlış bir saptama olacaktır.Az konuşmak daha makbuldür der büyüklerimiz, konuşmayanı sessiz kalanı ise hep sorunlu görürler.Konuşmak zorunlu ihtiyaçlar dişında gerçekten gereklimidir ? yoksa insan konuştukçamı büyür ? soru işaretleri uzadıkça uzar.Eğer konuşmayı sevmiyorsanız ve çevrenizde çok konuşan insanlar varsa bu size büyük sıkıntılar doğuracaktır.En basit bir örnek vermek gerekirse eşiniz çok konuşkan siz ise çok sessizsiniz, bunun hayatınızdaki zorlukları merdivenin ilk adımı olarak iletişim bozukluklarıyla başlayacak ve birbirinize olan ilginin başka taraflara kaymasıyla devam edecektir.Çok konuşkan iki insanın veya konuşmayı az seven iki insanın bir arada yaşamaları daha olumlu sonuçlar doğuracaktır.Kalabalık bir ortamda konuşma ihtiyacı duyupta söze bir türlü girememe veya akıcı konuşamama gibi sorunlarınız var ise bunlardan kurtulmak için yoğun çaba sarfetmelisiniz.Öncelikle hayattaki beklentilerinizi tesbit etmek ve bu tespite göre hareket etmekle başlayabilirsiniz.Hayattan hiç bir şey beklemeyen, zevk alamayan, başkasının mutluluğundan mutlu olmayan biriyseniz kendinize ilk önce varoluş amacınızı sormanız cevabını ise, bu hayatta sınava tabi olduğunuzu ve mutlu oldukça, mutlu ettikçe hayatın daha güzel ve daha eğlenceli olacağınızı hatırlatmalısınız.Varoluş amacımızı unutmadığımız takdirde sorunları aşmak çok daha kolay olacaktır.Bu anlatıklarımın yanı sıra genetik olan faktörlerde göze batmaktadır.Konuşmayı çok sevmek kendimizi çok iyi geliştirmekle aynı paralellikte gitmeyebilir çoğu zaman.İnsan vadır çok konuşur ama dolu konuşur, insan vardır çok konuşur ama boş konuşur.Benim yapım benim benimsediğim ve Peygamber efendimizinde dediği gibi insanın az ve öz konuşanı hayırlıdır.Çok konuşmak bazen bizi doğrularımızdan saptırabilir.Çok konuşan ve çok bildiğini iddaa eden biri yanılgı içindedir.Konuşmak belli bir bilgi birikimi gereksede, az konuşmak daha çok bilgi birikimi gerektiği durumlar olabilir.Kendinizi konuşmak zorunda hissetmeyin (az konuşanlar için).Makalemin sonuna gelirken bir ata sözüyle bitirmek istiyorum.Biliyorsan konuş ilham alsınlar, bilmiyorsan sus adam sansınlar.
0 yorum:
Yorum Gönder