
10 Mart 2010 Çarşamba
Çorap Sektöründe Devrim Yaratacak Cihaz

Camtasia Studio 6.0 Full İndir

Buraya Tıklayarak Camtasia Studio 6.0 Versiyonunu Tek Link Olarak (No Rapid) indirebilirsiniz.
Pagerank Nedir? Pagerank Nasıl yükselir ? bakalım.

Pagerank kelimesinin tam Türkçe karşığı yok ancak dilimize link popülerliği diye çevirebiliriz .Arama motoru programlayanlar, söyle düşünmüşler eğer bir siteye herkes link veriyorsa bu site iyi bir site olmalı.Insanlarin link verdiği site kötü bir site olamaz.İnsanlar kötü siteye link vermez. Bu sebeple çok link verilmiş siteyi üst sıraya taşıyalım diye düşünmüşler belli kriterler çerçevesinde.
Chat Roulette Nedir?

Saç boyasında “teknolojik” devrim…

AHMET HAMDİ TANPINAR

(23 Haziran 1901 İstanbul-24 Ocak 1962 İstanbul)
En önemli modern Türk romancı ve öykücülerindendir. Aynı zamanda 1942-1946 yılları arasında TBMM'de Kahramanmaraş milletvekilliği yaptı.
23 Haziran 1901'de İstanbul'da doğdu.Lise öğrenimini Konya Lisesi'nde tamamladı. Sonra 1923 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirdi. Liselerde ve yüksek okullarda çeşitli dersler okuttu. 1939 yılında İstanbul Üniversitesi’nde Yeni Türk Edebiyatı profesörlüğüne atandı. 1942-1946 yılları arasında Maraş Milletvekili olarak görev yaptı. Bir süre Milli Eğitim müfettişliği yaptı. Sonra 1949 yılında Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ndeki görevine döndü.
Gençlik yıllarında Yahya Kemal ve Ahmet Haşim'in talebesi ve dostu olmuş, Batı edebiyatından Paul Valéry ile Marcel Proust'u kendisine üstad olarak seçmiştir. Bu yazarlar edebiyatta güzellik ve mükemmeliyete önplanda yer verirler. Onlara göre edebiyat, tıpkı resim ve musiki gibi "güzel sanat"tır. Onlardan farkı, boya ve ses yerine, insanı ve hayatı anlatmada bu iki vasıtadan çok daha zengin olan dili kullanmasıdır.
Tanpınar şiiri hayatının en büyük ihtirası haline getirmiş, fakat asıl kabiliyetini şiir estetiğine göre yazdığı mensur eserlerde göstermiştir. İlk şiiri 1920’de yayımlanmıştır. Geniş okuyucu kitlesi onu umumiyetle lise kitaplarına ve antolojilere giren "Bursa'da Zaman" şiiri ile tanır.
Altmış kadar şiirinden ancak otuz yedisi ile, tek şiir kitabını ölümüne yakın çıkardı: Şiirler (1961; Bütün Şiirleri adıyla genişletilmiş olarak 1976).
Şiir- lerinde bir imaj ve müzik kaygısı taşıdığı, hikâye ve romanlarında da, başta zaman teması olmak üzere, psikolojik anları, bilinçaltını aradığı, yansıttığı görülür. Çeşitli baskıları olan eserleri Dergah Yayınları’ nda toplanmaktadır.
Enis Batur, 1992 yılında Ahmet Hamdi Tanpınar’ dan “Seçmeler” adlı bir kitap hazırladı. Yazar ile ilgili yayınlanmış en son eser 2007 yılının sonunda çıkan "Günlüklerin Işığında Tanpınar'la Başbaşa"dır. Eser Tanpınar'ın 1953 yılında yazmaya başladığı ve 1962 yılında vefatına kadar tuttuğu notlardan oluşmaktadır.
Hayatı boyunca sağlığından şikâyetçi olan Tanpınar, 23 Ocak 1962 günü geçirdiği kalp krizi ile Haseki Hastanesi'ne kaldırıldı. Ertesi sabah, ikinci bir krizle hayata veda etti. Namazı Süleymaniye Camii'nde kılınan Ahmet Hamdi Tanpınar'ın cenazesi Rumeli Hisarı Kabristanı'nda, hocası ve dostu Yahya Kemal'in yanı başına defnedildi.
Mezartaşı üzerinde çok bilinen şiirinin iki mısraı hakkedilmiştir:
"Ne içindeyim zamanın / Ne de büsbütün dışında".

GELİRSEM BİTER AŞK

Düş'tüm dedim elinin tersinde.
Hayır dedi kesince.
Düş olsan fark etmezdim seni !
Sevgim sana güç veriyor mu diye sordum.
Başını çevirdi yüzünde kalmamış takatle.
Hayır dedi inatla !
Öyle olsa yıkılmazdım her 'Seni Seviyorum' deyişinde !
Özledin mi beni dedim.
Sustu !
Nefesini en derinden aldı ve
Özlenmez mi dedi !
Git dedim !
Git !
Sen kalınca genişliyor bu dünya ve kayboluyorum uçsuz bucaksızlığında !
Hayır dedi sertçe!
Gidersem kahraman olurum!
Kalırsam senin!
Küserim dedim kırılgan çocukluğum sitemimde.
Hayır dedi gülerek..
Küsmek susmayı göze almaktır.
Ama sen korkarsın kendi sessizliğinden ve susamazsın!
Gel dedim o zaman!
sesim fısıltı gürültüsünde.
Gel..
Durdu!
Hayır dedi
GELİRSEM BİTER AŞK !!!
KAHRAMAN TAZEOĞLU...

Requiem For A Dream (Bir Rüya İçin Ağıt)


Hubert Selby’nin romanından uyarlanan Requiem For a Dream (Bir Rüya İçin Ağıt), Darren Aronofsky’nin kendine has görselliğiyle bağımlılığı anlatığı bir sinema şaheseridir.
Çeşitli uyuşturucu maddeler peşinde hayatları mahvolan gençleri, yaşlılığın ve yalnızlığın verdiği bunalımla televizyonun esiri olan bir kadını konu edinir. Aslında“Bir Rüya İçin Ağıt” sadece bağımlılıkların insan hayatını ne denli etkilediğini göstermeye çalışır. Uyuşturucu, medya, televizyon, yemek, anne sevgisi gibi insanın farkında olmadan bağımlısı olduğu şeylerin…
Darren Aronofsky’nin kendine özgü çekimleriyle bir kült haline gelmiş bir filminde, flashbacklerin, bir sahnenin hayal olduğunu anlatan yeniden çekim gibi sahnelerin etkisiyle, acaba düşündüğünü yapsaydı ne olurdu dedirtiyor insana...
Filmdeki ‘geçiş’lerin sayısıysa normal bir filmden oldukça fazla... Özellikle uyuşturucunun alındığı sahnelerde hızlı hızlı geçen kareleri her seferinde gözümüzü bile kırpmadan izleriz. Ekranı ikiye bölen sahnelerde değişik açılarla değişik düşüncelere yelken açarız. Trip anlarında hızlı çekimlerin kullanılması ise yaşanılanın daha da iyi hissedilmesini sağlar ve ister istemez filmin her anında empati kurmaya başlarız.
Marion (Jennifer Connaly), ailesinden bahsederken kendisine verilenin yalnızca para olduğunu söylerken içindeki derin yarayı hissedersiniz...
Yalnız kalmış, yaşlanmış ve bu durumu kabul etmekte zorlanan bunalımlı haliyle karşımıza çıkan Ellen Burstyn film boyunca sizi büyüleyebilir. Sara Goldfarbrolüyle hayata yüklediği anlamları yitirmiştir. Her şey sıfırlanmıştır sanki ve yeniden bir anlamlandırma sürecindeyken ona en yakın olan şeyden etkilenir; yani cevabı televizyonda bulur.
Sara için, televizyonda bir yarışmaya çıkabilme umudu yeni yaşam kaynağıdır ama oraya çıkmadan önce zayıflamalı ve ‘kırmızı elbise’sine girebilmelidir. İşte tek yaşam kaynağına tutunmak isteyen bu yaşlı kadın asıl yaşam kaynağı olan yiyecekleri reddeder ve açlık hissini yok eden haplar kullanmaya başlar. Sonrasında şiddetli sanrılar görmeye başlar yaşlı kadın. Buzdolabından korkar olur. Televizyonda sürekli kendini görmeye başlar; üstelik çok da güzeldir elbisesinin içinde.
Sokaklarda uyuşturucu satışlarının durmasıyla ellerinde kalanla yetinmek zorunda olan iki sevgili (Marion ve Harry) ve arkadaşları (Tyrone) krizler geçirmeye başlarlar. Daha sonra fiyatı iyice artan uyuşturucuya sahip olmak için başka çaresi olmadığı düşünen kız bedenini dahi satmak zorunda hisseder kendini... Eve döndüğünde sessiz ve çaresiz onu bekleyen sevgilisinin yanına ona temas etmeyecek şekilde oturur. İkisi de ne konuşabilirler ne birbirlerine dokunabilirler. Bu da rüyalar için yakılmış sessiz bir ağıttır aslında.
Harry ve Tyrone uyuşturucu bulabilmek için yaklaşık iki kilometre uzaklıktaki Florida’ya doğru yola koyulurlar. Marion, uyuşturucu karşılığında kadınlarla birlikte olan adama gider. Sara dışarı çıkar televizyona çıkacağını vaat eden programın binasına doğru. Oradan da hastaneye gider; fakat bunun farkında bile değildir.
Filmin en can alıcı sahneleri arka arkaya gelmektedir son bölümde. Harry’nin yaralı koluna iğneyi bastığı sahne unutulmaz bir sahnedir. Marion’un uyuşturucu partisine gitmeye karar verdikten sonra Harry ile telefonla konuşurlar, her ikisi de telefon kulaklarında ağlamaktadırlar ve Marion o sırada Harry’e sorduğu o soruyla dokunur insana: “Bugün gelebilir misin?”.
Herkes en kötü anlarını yaşamaktadır filmin son bölümde, sizin bile içinizden tüm umutlarınızı vakumlayacak bir filmdir işte bu. Kullandığı renk tonlarıyla, gittikçe ağırlaşan havasıyla tabir-i caizse “boğucu” bir filmdir ve izlediğiniz gün boyunca kendinize gelemezsiniz. Darren Aronofsky ise bu herkesi derinden etkileyen, insanların tanımlamaya çalışırken onlarca kelime sarfettiği filmini bir cümleyle tanımlamıştır: “Bağımlılığın insan ruhu üzerindeki zaferi!”
Filmin sonunda kaybedilmeyen ne bir kol ne masumiyet ne bir umut ne sevgi ne hayat kalmıştır.
Film boyunca kırmızı rengi yalnızca Sara'nın elbisesinde kullanılmıştır. Bu da rengin etkisini artırmak için yapılmış önemli bir ayrıntıdır. Ayrıca filmde son sahnelerde gülen gardiyan olarak kısa bir süreliğine Hubert Selby’yi görürüz. Burada onun yarattığı karakterlere güldüğünü de düşünebiliriz.
Tüm sahnelerde en derinlerimize kadar etkilenişimizin yönetmenin ustalığından kaynaklanmasının yanında Clint Mansell tarafından yapılmış müziklerin de etkisi çok büyüktür. Öyle ki filmi izledikten çok sonra bile müziği dinleseniz bir umutsuzluk, çaresizlik hissiyle sarılırsınız.
Film üç bölümden oluşmaktadır: Önce her şeyin güzel olduğu “yaz”, sonra tepe taklak gelinen “sonbahar” (ki İngilizcede ‘fall’ olarak söylenen bu kelime aynı zamanda ‘düşmek’ anlamına da gelmektedir.) ve en derinlere düşülen bu bölümden sonra da o derinlerde yaşamaya devam etmeye çalışan bu insanların son çaresizliklerini ve son kayıplarını gördüğümüz “kış” bölümü gelir.
Son sahnelerinde tüm karakterler ayrı yerlerde geçmişin özlemiyle cenin pozisyonunu alırken, bizler dünyaya neden geldiğimizi bir kez daha sorgulamaya başlarız...
Yine de hayatta olmanın bir getirisidir bu belki de ve filmin sonunda ekranda yazılar akarken biz ‘ilkbahar’ın gelmesini bekleriz.
Filmin Kazandığı Ödüller:
Yıl 2000:
BSFC Award – En iyi kadın oyuncu – Ellen Burstyn
Stockholm Film Festival – En iyi kadın oyuncu – Ellen Burstyn
Yıl 2001:
CFCA Award – En iyi kadın oyuncu – Ellen Burstyn
Chlotrudis Award – En iyi film
FFCC Award – En iyi kadın oyuncu – Ellen Burstyn
KCFCC Award – En iyi kadın oyuncu – Ellen Burstyn
Son sözler
Film tüm uyuşturucu konulu filmlerle karşılaştırılmıştır. Çok kişi “Trainspotting” (1996) kadar başarılı olmadığı yönünde olsa da, bu film çekimleriyle de, söyledikleriyle de, “Trainspotting”ten ayrılır.
Son olarak şunu söylemek isterim ki sadece müzikleri ve çekimleri için bile olsa defalarca izlenebilecek bu film bana göre şimdiden bir külttür.
RMS Titanic

RMS Titanic , White Star Line şirketinin sahibi olduğu Olympic sınıfı bir yolcu gemisidir.Harland and Wolff (Belfast,İrlanda) tersanelerinde üretilmiştir.14 Nisan 1912 gecesi daha ilk seferinde bir buz dağına çarpmış ve yaklaşık iki saat kırk dakika içinde Kuzey Atlantik'in buzlu sularına gömülmüştür. 1912'de yapımı tamamlandığında dünyadaki en büyük buharlı yolcu gemisiydi.
Batışı 1.517 kişinin ölümüyle sonuçlandı ve dünya savaşları dışındaki en büyük deniz felaketlerinden biri olarak tarihe geçti. Titanic 'in batışı ile birlikte meydana gelen büyük kayıp'ın oranı birçok nedene bağlanmaktaydı ve zaman geçtikçe oturan şey ise Titanic 'in herkes için yeteri kadar filika taşımamasıydı.Titanic 'in tam kapasitesi 3,547 kişi olmasına rağmen gemi'nin sahip olduğu toplam flika sayısı 1,178 kişilikti. Aynı zamanda bayanlara ve çocuklara öncelik tanındıgı için toplamda ölen erkek sayısıda çok orantısızdı.
Yapımı
RMS Titanic'in üretimine 31 Mart 1909'da başlandı. Yapımında 26 ay boyunca 11.300 kişi çalışmıştır. IMMC'nin sahibi Amerikalı John Pierpont Morgan tarafından finanse ediliyordu. Geminin gövdesi 31 Mayıs 1911'da suya indirildi ve tamamen bitirilmesi için bir yıl daha harcandı. 31 Mart'ta gemi yüzer hale getirilmişti.
Gemi toplam'da 3,547 yolcu ve mürettabat taşıyabiliyordu. Aynı zamanda posta'da taşımaktadıydı. Baş harfinin ilk kısmındaki ön ekte bu ifade bulunmaktadır. RMS (Royal Mail Steamer).
Özellikleri
Gemi'nin bulunduğu zamanda, Titanic lüks, zenginlik ve ihtişam konusunda tüm rakiplerinin üzerindeydi. Gemi'de standart olarak ana güvertede yüzme havuzu, spor salonu, Türk hamamı, hem birinci sınıf hem de ikinci sınıfta kütüphane, tenis kortu sunulmaktaydı.
Gemi aynı zamanda iki Marconi radyo sistemi ilede gurur duymaktaydı. Vardiye halinde çalışan operatörler tarafından çalıştırılan 1500 watt'lik sistem sabit bir iletişim ve birçok yolcu mesajlarinin aynı anda transferine olanak sağlamaktaydı.
Titanik Laneti
Titanik'in sulara gömülmesi, hakkında ki "lanetli" söylentilerini de beraberinde geitrdi.Basın "Titanik Laneti",olayını hemen White Star Line'ın gemilerini vaftiz etmemeleriyle ilişkilendirdi.
En çok tartışılanlardan biri ise,geminin inşaa edildiği şehir olan Kuzey İrlanda'da ki Belfast'ın tarikatçı bir şehir olmasıydı.Buna işaret olarak, gemiye verilen "390904" numarasının suya yansımasında ki tersten okunuşnda "No Pope" (Papa Yok) ifadesi gösteriliyordu.Çünkü bu;aşırı protestan tarikatçıların Romalı katoliklere saldırmak ve onları provake etmek için kullandıkları bir slogandı.
Tabii ki bu hikaye yalnızca bir şehir efsanesiydi.Aslında RMS Olympic ve Titanik'e yarda numarası olarak 400 ve 401 verilmişti.Hikayenin kaynağı büyük olasılıkla,geminin kömürlüğünde ki anti-katolik graffitiye karşı olan kömürcüler olarak tahmin ediliyor.Bu numarayı da gemide çalışmaya başladıklarında kendilerinin uydurduğu varsayılyor.
*Kaynak: Wiki
9 Mart 2010 Salı
Windows’a karşılık, Chrome OS
Spekülasyonların ardından resmi olarak açıklama yapan Google böyle bir projelerinin olduğunu ve hayata geçirmek için çalışmaların sürdüğünü belirtti.
Peki Chrome Os Nedir ?
Chrome OS, Google tarafından sunulacak olan bir işletim sistemidir, bu işletim sistemi için sanal alemde haddinden fazla spekülasyonlar bulanmaktadır. Bunlardan bazıları ise kullanıcıların ilgisini büyük bir ölçekte çekecek cinsten.
- Chrome OS işletim sistemi 2 saniyede açılacak!
- Chrome OS işletim sisteminde hatalar yok denecek kadar en aza indirgenecek!
Her ne kadar bu sözler iddalı olsada Google zaten bunu yapmak zorunda, yani kullanıcıların Windows’u bırakıp Chrome OS’u seçmeleri için bir sebep olması lazım. Yıllardır Microsoft’a karşılık mücadele eden ve bir birinden farklı çözümleri ile kullanıcılarının karşısına çıkan Linux henüz hatırı sayılı kullanıcı sayısına ulaşamamış durumda, insanlar alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçememesi bu piyasayı etkileyen büyük faktörler arasında gösteriliyor, lakin gelişen ve değişen bu piyasada bu tahtı sallayacak olan firma illaki olacaktır, bakalım Chrome OS ,Windows karşısında ne kadar etkili olacak.
Facebook Mu Msn Mi ?
Facebook şuanda Türkiye ve diğer ülkelerde en çok kullanılan internetin dev sosyal ağlarından birisidir.Son zamanlardaki üye sayısı arttıkça facebookta da yenilikler göze çarpmaya başlıyor.Facebookun en son açıklamış olduğu üye sayısı 350 milyon civarında olduğu söylendi.Kısa zamanda üye sayısını ikiye katlayan facebook kullanıcılarını cezbetmeye devam ediyor.Kendi açımdanda örnek verecek olursam,ben daha öncede msn den çıkmayan bir kişiydim ama facebook bu olayı kafamdan silmiş gibi diyebilirim.Yakında görüntülü konuşmanında tamamen kullanıma geçecek olan face nin yeniliklerini merakla izliyoruz.....
Msn yani yeni adıyla Live Messenger bugüne kadar en çok kullanılan Yazışma ve anlıt iletişim kurmada en çok kullanılandı ama son yıllarda Facebook gibi sosyal ağların gelişmesiyle biraz gerilemiş gibi diyebilirim.Ayrıca Msn de son yapılan değişiklik kullanıcıları birazda olsun mutlu hissettirmeye başlamıştı.Şimdilerde ise Live Messengerin 2010 sürümü merakla bekleniyor.Kullanıcılarına nasıl bir değişiklik sunacağı merakla beklenen Microsoft şirketinin piyasaya sürmesi bekleniyor.Neyse artık karar sizin hangisini daha çok seviyorsanız onu kullanın .....
Windows 7, XP pahasına yükseliyor!
Blogum hacklendi ne yapmalıyım
1-Hosting aldığınız yere yeni bir şifre gönderilmesini isteyin.
2-Yeni şifre ile sisteme girip FTP şifrenizi değiştirin.
3-Son olarak mysql veri tabanına ait sifre ve kullanıcı adını değiştirin. Bu işlemi her iki tarafta da yapmanız gerekiyor. Hem veri tabanı işlemlerinde hemde dosyalarınız içindeki dosyanızda.
Eğer wordpress blog sistemini kullanıyorsanız. Bu dosya ana dizindeki config.php içinde yer almaktadır.
Ücretsiz blog sistemlerinde zaten veri tabanı veya hosting işlemi bulunmadığı için . O blog sayfasının üyelik işlemlerine göre hareket etmeniz gerekiyor. Buradaki önemli olay sizin için şifre kadar önemli olan email hesabınızdır. Email şifrenizi de değiştirmelisiniz.
Bu işlemlerin ardından tahribata uğramış dosyalarınızı yeniden düzenleyin. Sayfalar içine include edilmiş herhangi bir kod olup olmadığını araştırın. Bunuda dosyalarınızın en son kayıt olduğu tarih aralıklarından yararlanabilirsiniz.
Umarım kimse bu işlemleri yapmak zorunda kalmaz.
Saygılar
Facebook Hesabı Nasıl Kapatılır ?
- Öncelikle Facebook hesabınıza girin ve sağ üst kısımda bulunan 'account' kısmına tıklayın.
- Karşınıza gelen sayfada ise 'deactivate' kısmına tıklayın.
- Bu aşamada size Facebook hesabınızı kapatma nedeniniz soruluyor. Bu seçeneklerden birini tıkladıktan sonra 'deactivate account' kısmına tıklayarak hesabınızı kapatabilirsiniz.
- Bir sonraki aşama olarak mail adresinize 'Facebook hesabını kapatma' ile ilgili onay maili geliyor. Bu linke de tıkladıktan sonra Facebook'tan kurtulmuş oluyorsunuz.
Facebook Arkadaş Listesini Gizleme ?
Dünyanın en fazla kullanılan sosyal ağları arasında yer alan Facebook'un yeni güvenlik ve gizlilik ayarları beraberinde birçok tartışma getirdi. Artık herkes, herkesin arkadaş listesini görebiliyor.Eğer tanımadığınız kişilerin arkadaş listenizi görmesini istemiyorsanız aşağıdaki adımları uygulayın:
1-Öncelikle Hesabınıza giriş yapın ve PROFİL bağlantısına tıklayın.
2-Bu sayfada karşımızda çıkan sayfadan ARKADAŞLAR bağlantısının yanındaki KALEM SİMGESİne tıklayın.
3-Simgeye tıklayınca açılan bölümde arkadaş listenizle ilgili ayarlar yer alıyor. "Arkadaş listeni herkese göster" ibaresinin yanında bulunan işareti kaldırın. Böylece arkadaş listenizi, arkadaşınız olmayan tanımadığınız kimse göremeyecek.
4-Eğer göstermek istediğiniz arkadaşınız varsa açılan kutucuğa isim yazarak halledebilirsiniz.
Facebookun Kullanıcı Sayısı Ne Kadar ?
Facebook Ana Sayfası Neden Değişti ?
Sitenin Kullanıcı sayısının artışından dolayı girişinde değişikliğe uğradığı söyleniyor.400 Milyon ile kendi devleti haline geldi.
Ne Sitesi Açmalıyım
Şimdi sizlere ne sitesi açmalıyım diyenlere güzel bir yöntem önereceğim.
Size önereceğim bu yöntem ile hem hit hemde para kazanabilirsiniz.
Peki ne yapmanız gerekir ?
1) 1 Adet Domain
2) 1 Adet Hosting
3) Script (Wordpress )
4) Tema
5) İçerik + seo
Diğer maddeler hakkında kısa bir özet
Öncelike sitemize wordpress kuruyoruz.Daha sonra tema olarak buradan bakabilirsiniz. Wordpress için yapılmış çok güzel oyun temaları veya fan temaları var.
Dip not: neden oyun teması dediginizi duyar gibiyim.
Cevap : her kitliye uygun tema var. oyun temasını logo ve resimleri düzenlerseniz kendi temanızı ortaya çıkarmış olacaksınız.
İçerik ve seo çok önemlidir.içerik arıyorsunuz sevenload v.b gibi sitelerde hd kalitesinde güzel videolar bulabilirsiniz.
İçerik eklerken spam tarzı içerik girmeyin.
Wordpress için ;
wordpress all in one seo eklentisi başta olmak üzere iletişim, sitemap, anket, sayfa eklentisi,ve videolarınız içinWordpress Video Sayfası Oluşturma eklentisini kesinlike kurmanızı tavsiye ediyorum. bu video eklentisi sayesinde videolarınız kendi sitenize özel bir player olacak.
O videoların altına sitenize embed kodu eklentisi kurarak video altında videonun embed kodunu belirterek sitenize ekleyin diyebilirsiniz.
Sitenizden alınan video kodu sayesinde siteniz için yapmış oldugunuz player sayesinde ziyaretçi bulmanız daha kolay olacaktır. İçeriginiz ve tasarımınız ne kadar kaliteli ve zengin olursa her ne kadar alıntı yapılırsa o kadar iyi olur. videolarınız başka sitelerde yayınlanırsa bile sizin videolarınızın üstünde logonuz bulunacaktır.
Arama motorlarına sitenizi ekleyin ve site haritanızı ekleyiniz.
Sitenin backlink değerini ve hittini arttırmak için neler yapmalısınız ?
Öncelikle ilk hafta içerik ve wordpress seo ayarlarınızı tamamlayın.
2.Hafta kaliteli dizinler var. dizin sitelerine kayıt ettiriniz sitenizi. Toplist eklemek isterseniz realist, webservis, zirve100 yeterlidir.
2.Haftanın sonunda elinizde bulunan backlinkleri günlük 15 tane dofollow backlink kasabilirsiniz.
Dip not: Kastıgınız siteler ne kadar az çıkışlı ise o kadar faydalı olacaktır. kısacası netten topladığınız dofollow linkler bile olsa size çok fazla katkı sağlamayacaktır.
Backlink işlemlerini ilk başta günlük 15 Tane pr1 ile başlıyabilirsiniz.
Daha sonra artık yavaş yavaş pagerank degeri 2 olan siteler ve daha sonra 3 ve yukarısı sitelere linkinizi ekliyebilirsiniz.
Dip not: Aniden yüksek backlink değeri bulunan dofollow sitelere yorum eklerseniz google dan banlanabilirsiniz.
Son olarak sitenizi tusul, oyyla gibi sitelere eklemeniz faydalı olacaktır

Hittinizi daha da arttırmak için hedeflediginiz kelimeleri google dan arayarak belirleyin ve en iyi reklam geliri video önüne 5 sn. bekleyiniz yükleniyor bu kısım size iyi gelir getirecek bir bölümdür.
Bu işlemler benim 1 ayımı aldı.
Kaybettiğim zaman : 70 Saat
3 Reklam sitesinden 1 ayda kazandığım miktar 200 TL. Tek bir reklam sitesine bağlı kalmayın. içerik genellikle 10 ile 23 Yaş arası olacağı için reklamlarınızı doğru belirlemelisiniz. Bu yüzden bu kadar gelir elde ettiğim söylenebilir.
Hikaye Nedir ?
- Romandan kısa olurlar ve kısa bir zamanı kasarlar , romana göre kişileri de azdır ve anlatılanlar sınırlı bir zaman ve yer belirtir.
- Serim düğüm ve çözüm denilen üç bölümden oluşurlar.
- Olayı sürükleyen bir kişi(öykünün kahramanı) vardır.
- Hikaye kısalığı ve kurgusuyla masala, kişilerin nitelendirilmesi, eylemin işlenişi ve canlandırılmasıyla da romana yaklaşır. Hikayenin kısalığı yapısal olarak, kişinin niteliğiyle geliştiği eylem arasındaki sıkı bağdan kaynaklanır. Hikayenin çerçevesi, çoğu kez anlatıcının durumunu belirterek çizilir.
- Halk hikayeleri; konuları bakımından, Aşk Hikayeleri ve Kahramanlık Hikayeleri olarak ikiye ayrılır.
- Aşk hikayelerine örnek olarak Kerem ile Aslı’yı, kahramanlık hikayelerine ise Köroğlu ile Kirmanşah’ı verebiliriz. Türk hikayeciliği en parlak dönemini, Cumhuriyet döneminde yaşamıştır.
- Edebiyat-ı cedide döneminde hikaye türleri iyice gelişmiştir. Bu dönemdeki yazarların çoğu(Halide Edip Adıvar, Hüseyin Cahit Yalçın vb.) romancılığı öne almışlardır, hikayeciliği bir yan uğraş olarak kullanmışlardır
Google Cezadan Sandboxtan Nasil Kurtulurum
Google Cezadan Sandboxtan Nasil Kurtulurum
Birinci Google için risk taşımaktadır. Bu risk, web site yöneticilerinin başka bir index hizmeti veren alternatifler arama motoru aramaya başlamasıdır. Ama bu riske rağmen hiç bir şekilde kararlarından ödün vermedi.
Dünya çapında böyle bir riski üstelenebilecek çok az kurum ve kuruluş olduğunu düşünüyorum.
İkinci unsur daha kaliteli web siteleri ortaya çıkmaya başlamış ve daha doyurucu içerikler sunulmuştur. Bu iki unsura uzaktan baktığınızda Google için risk ama ziyaretçileri için bir avantaj oluşmaktadır. Google web site yöneticileri ile ziyaretçileri arasında bir seçim yapmış ve ziyaretçilerini ön planda tutmuştur.
Bu açıklamaları olaya biraz daha objektif bakılması gerektiğini düşünerek yaptım.
Ceza deyimi ile ilgili aslında bu kelime yabancı dilde "ban" anlamına geliyor. Ban internet dilinde cezadan daha çok kısıtlama anlamı taşıyor. Bu kısıtlama ile web sitelerine eksiklerinin veya Google nin belirlediği kurallara (Google kalite yönergeleri) göre farklılıkların olduğu bildirilmektedir.
Cezadan nasıl kurtuluruz ?
Öncelikle ceza'nın nedeni çok önemlidir. İlk tespitimiz bu olmalı. Kendinize şu soruyu sorun,
"benim web sitem neden kısıtlanmış olabilir ?"
Sorunun cevabı çok değişik nedenler olabilir. Bu çok cevap seçenekleri konuyu çok uzatacağı için özet olarak ifade etmek gerekirse; Sitenizin neden banlandığını tespit edip bu sorunu gidermeniz gerekiyor.
Bu sorun tek bir nedene bağlı olmayabilir ? Bir kaç tane sorun olabilir. Giderilmeden yapılacak başvuru cezanın uzamasından başka bir işe yaramayacaktır.
Sorunlara kısaca değinmek gerekirse;
-Sitelere eklenen aşırı veya gizli anahtar metinler.
-Sitenin içerisinde yeteri kadar bilgi aktarımı paylaşımı olmamasına rağmen, gereğinden fazla link zinciri oluşturmak.
-Link oluşturmak adına sitede bilgi yerine toplist bannerları doldurmak.
-Bloglara spam mesajlar göndererek link oluşturmak.
-Aşırı yetersiz tasarım ve kodlamalar veya içerikler.
-Kopyala yapıştır mantığı ile siteler oluşturmak.
En çok rastlanan ceza nedenleri olarak sıralanabilir. Bu nedenleri ortadan kaldırmak demek bu nedenleri ortadan kaldırmak yada artık devam etmediğini kanıtlamaktır. Bu kanıt biraz süreç almaktadır(ortalama 2 veya 4 ay).
Bu tespit ve yapılacak düzeltmeler bütünüyle bir seo çalışması anlımınada gelmektedir. Seo çalışmasıyla sitelerin yapısı, düzeni, amacı gibi ilavelerde olumlu sonuçlar doğuracaltır.
Düzeltme veya sorunu giderdiğinize inandığınızda, yeniden değerlendirme formu ile talepte bulunabilirsiniz. Bu şekilde süreci başlatabilirsiniz. Formda sizden detaylar hakkında bilgi istenmektedir. Burada ne kadar açıklayıcı olursanız. Talebiniz kontrol edildiğinde zaman kaybına yada başka bir noktanın hiç vurgulanmadığı düşünülerek talebiniz olumsuz sonuçlanabilir. Bu nedenle farkettiğiniz sorunları özet olarak mutlaka bildirmelisiniz.
Yeniden değerlendirme talebini buradan yapabilirsiniz :
https://www.google.com/webmasters/tools/reconsideration?hl=tr
Ayrıca bu konudaki soru ve cevaplarla ilgili web yöneticisi tartışma forumlarına göz atabilirsiniz.
http://www.google.com/support/forum/p/webmasters?hl=tr
Yaptığım açıklamaların umarım birilerine faydası olur. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
web sitelerin kod yapisi ve seo katkisi

Web sitelerindeki kod yapısı gerçekten büyük bir öneme sahiptir. Seo çalışmaları içinde sanırım bunu ilk sıralamaya koyulması gerekiyor.
Çoğu webmaster zaten bir web sitesi olduğu için bu durumu ikinci plana atabiliyor. Buradaki önem, ilk bakışta anlaşılmamış olsada zamanla bunun önemi daha iyi anlaşılır duruma gelmektedir. Ama en güzeli ilk baştan eksik yapmamak yada diğer bir deyişle düzgün kodlara sahip bir web sitesi kodlamak. Elbette bu kod yapısı görsel olarakda düzgün olmalı.
Sadece kodlar düzgün olsun diye yapılacak bir web siteside düzgün kod yapısına sahip olmayan site ile aynı değerde kalabilir. Görsellikle alt yapı uyum içinde olmalıdır. Daha açık bir ifadeyle hem tarama botlarına hemde ziyaretçiye uyumlu olabilmelidir.
Kolay gelsin
Türksat Otomatik Arama Frekansı
Türksat uydusundan kanal arama yaparken 11962 V SR: 3333 FEC: 3/4 frekansını elle verdikten sonra, şebeke arama veya NIT araması yaptırıldığında tüm kanalları otomatik olarak bulunucaktır.
.tr Alan Adı Hakkında
Yıllardır beklerim, hatta birçok webmaster de neden ülkemizde kendi alan adı (domain) kullanmak isteyenlere verilmez diye sorar dururlar…
- Almanya : isim.de
- Fransa: isim.fr
- Amerika: isim.us
Verilse hem Türkçemize daha fazla bir hassasiyet hem de kullanıcılara yazım bakımından kolaylık sağlayacak…
Fakat nic.tr sayfasında şu açıklamayı yapmış:
“xxx.tr” biçiminde bir alan adı alamaz mıyım?Geçenlerde gördüm. TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ’miz www.tsk.mil.tr adresini www.tsk.tr olarak değiştirtmişler. Türkçemize verdikleri hassasiyet ve yazım kolaylığı çok güzel olmuş tebrik ederim. İnşallah bizlere de bu imkanı sağlarlar. Çünkü verilmemesine engel olabilecek mantıklı bir açıklama veya neden göremiyorum. İkinci düzey alan adı modelinin bir artısı bana göre yok.
Hayır, alamazsınız. Türkiye, 1990 yılında TÜVAKA(Türkiye Üniversiteler ve Araştırma Kurumları Ağı) tarafından alınan karar doğrultusunda “ikinci düzey alt alan adı modeli”ni benimsemiştir.